Yukatel Kayserispor Lideri Berna Gözbaşı, Anneler Günü’nde Sabah’a özel bir röportaj verdi.
Memur çocuğu olarak ticarette dünya çapında bir başarınız var. Bu noktaya nasıl geldiniz?
Asıl sorun hazıra konmak, zorluk yaşamadan tezgâha kurulmak. Annem emekli öğretmen, babam emekli astsubay. Fakat ilkokuldan beri coğrafyaya meraklıydım. Hangi ülke ne üretiyor, ne alıyor bunları okuyordum. Memur çocuğuyum fakat Kayserili’yim. Ticari zekâmız çocukluktan. Her Kayserili potansiyel esnaftır. Zorluklardan yılmamam ve ömrünün her basamağında AR-GE’ye (araştırma-geliştirme) ehemmiyet vermem başarıyı getirdi.
Bir bayan, anne, iş insanı ve kulüp lideri olarak her şeye nasıl yetişiyorsunuz?
Annelik dünyanın en kıymetli işi. Şirketim, DEİK (Dış Ekonomik Bağlar Kurulu) çalışmalarım, Danimarka İş Kurulu Başkanlığım, Avrupa Ülkelerinin Avrupa Koordinatör Başkanlığım ve üzerine Kayserispor gelince sahiden gün yetmiyor. Takvim ile daima savaş veriyorum. Az uyuyorum, çok çalışıyorum ve kızımı asla yalnız bırakmamaya, her sorunu ile ilgilenmeye çalışıyorum. Bir müzik var ya ‘Ne yaparsan yap aşk ile yap.’ Ben işimi aşkla yapıyorum. Sevmesem, bunu ne bedenin ne vücudun kaldırmaz. Pazar günlerini sevmem mesela. İşe gitmek, çalışmak için pazartesinin başlamasını isterim.
Elif ‘Annem dünyaya yatak satıp uyutuyor lakin kendisi uyumuyor’ dedi. Yorumunuz?
Zamanı âlâ planlamak gerekiyor. Bütün bunları tıpkı anda götürebilmek için uykudan fedakârlık yapmak gerekiyor ve en büyük şey 24 saat futbolla yaşıyoruz. Bunda en çok vakit alan olağan ki Kayserispor.
Kızınız, işiniz ve Kayserispor için gaye ve hayalleriniz nedir?
Kızımı başarılı bir iş insanı olarak görmek istiyorum. Daha fazla bayana rol model olabilmek ve ihracatımı daha da artırmak, yeni eserler geliştirmek, yabancı yatırımcılarla çalışmak maksadım. Kayserisporumuzu 3 yıldır ligde tutmayı başardım. En büyük maksadım; Avrupa’da başarılı ve kurumsal altyapısı çok daha güçlü bir ekip oluşturmak.
Başkanlıktaki 3 yılınız için yorumunuz?
Öldük öldük dirildik lakin sonuçta daima dirildik. Amatöre gidecek çok makûs bir yapı vardı. Gerçek manada elimi taşın altına koydum, yapılması gerekenin çok üzerinde çalışmalar yaptım. Çok daha üst sıralarda olabilirdik fakat olmadı, gelecek seneye inşallah. Lakin tüm kamuoyu şunu gördü ki futbol dünyası üzere erkek hâkim bir dünyada bir bayan başarılı şeyler yapıyor.
Sezon başında ‘Trabzonspor’ şampiyon olur demiştiniz, bildiniz? Şimdi bitime 2 hafta var lakin dönemi nasıl değerlendirirsiniz?
Üç büyükler istedikleri performansa ulaşamayınca medya ve kamuoyu ayağında biraz sönük kaldı. Ancak Anadolu gruplarının başarısı, her ekibin her kadroya kök söktürdüğü bir lig oldu. Trabzonspor’un geçen dönemden gelen oturmuş takımı bu sonucu gösteriyordu lakin doğrusu bu kadar da ortayı açacağını kestirim etmedim.
TFF seçim süreci hakkındaki niyetiniz nelerdir?
Ülke ve küresel tesirler göz önünde bulundurulup radikal kararlar alınmalı, ezberler bozulmalı. Ülke futbolunun geldiği nokta malum. Yılların uygulamaları yerine yenilikçi yaklaşımlar gerekli.
Sizin de isminiz söylem ediliyor, 100. yılında TFF’ye lider olmak hoş olmaz mı?
Son günlerde bana en sık sorulan soru bu. O kadar ağırım ki bunu düşünemiyorum bile. Lakin bana yakıştıran benden umut bekleyen herkese de şükranlarımı sunuyorum, itimatları için.
Son periyotta daha formda bir Berna Gözbaşı görüyoruz. Bu karar nasıl alındı?
Aslında çok geç kalınmış bir karar. Fazla kilolar beni her vakit rahatsız ediyordu. Artan iş temposu ile sıhhatim risk altındaydı. Radikal bir karar ile her şeyi bir tarafa koydum ve süratle kilolardan kurtulmaya başladım. Dünyam, hayatım değişti diyebilirim. Kilometrelerce yürüyorum. Yürüdükçe yürümek istiyorum. Ve herkese kesin teklifim aman kilolarınızı istikrarda tutun. Üzerinizdeki yükleri atın.
Çalışırken çocuk büyütmek sıkıntı muydu?
Elif, iş manasında da en ağır dönemime denk geldi. Elif’i büyütürken fabrikaları da büyüttüm. 3 yaşından beri benimle yurt dışı fuarlarına gelir. Aslında yatak ürettiğimiz için üzerinde uyurdu. Para versen, model tutsan o kadar dikkat çekmez. Fuarda kaybolurdu, neler çektik. Bu onun da hayatını etkiledi. Hem ticareti hem milletlerarası bölümü biliyor. Tam ergenlik çağında da futbolun içine girdi. Hak etmediği şeyleri de çok yaşadı. Çocuk, annesinin bir gün Kayserispor lideri olacağını nereden bilsin. 9 yaşındaki bir fotoğrafını (Beşiktaş formalı) ortaya çıkarıp inanılmaz üzücü şeyler de yaşattılar. Kızım benim bütün hayatım. Her şey ona nazaran heyeti. Onunla münasebetim çocukluğum üzere. Bazen tartışmalarımız oluyor Berna’nın küçüklüğüyle tartışıyormuşum üzere geliyor.
Anneniz, siz ve kızınız. 3 farklı kuşağı nasıl anlatırsınız?
Annem öğretmen lakin klasik Türk ailesinin içinde o kültürle yoğrulmuş bir anne. Ben anneme nazaran daha özgür, her vakit seyahat eden ancak gelenek görenekleri yaşatan bir iş insanıyım. Kızım ise büsbütün teknoloji çağında. Birçok vakit hepimizden daha yanlışsız tespitler yapıyor. Tam bir Z, alfa ne derseniz en yeni nesil temsilcisi.
Milli maç için Porto’dayken gazeteyi bir açtım Berna Gözbaşı var. Portekiz’de de meşhursunuz. Ne hissediyorsunuz?
Türkiye-Portekiz İş Kurulu Başkanlığı yaptım. İki ülke ortasındaki yatırım, ithalat, ihracat bağlantılarını 2 sene boyunca yürütmüştüm. Portekiz-Türkiye maçı da olunca direkt akla geçmiş periyot lideri olarak ben gelmişim. Ben durumumu kentimin ve ülkemin tanıtımı için her fırsatta kullanıyorum. Lider olduğumda da ‘İlk bayan başkan’ olarak Times’a haber olmuştum. Emre Demir’i sattığımızda bu benim için yalnızca bir transfer değildi. Barcelona’nın web sitesinde Kayseri’nin sucuğu, pastırması ve mantısıyla da yer aldık. Alanda futbol oynanıyor fakat biz her olaya Kayseri’yi tanıtmak için, Türkiye’yi tanıtmak için bakıyoruz.
